
30/1 rejenere iplik, geri dönüştürülmüş liflerin yüksek incelik gerektiren eğirme işlemleriyle yeniden yapılandırılması sonucu elde edilen bir iplik formudur. Bu numara, liflerin daha sıkı yerleşimine olanak veren ince bir yapı sunar ve özellikle yüzey düzgünlüğü gerektiren tekstil uygulamalarında tercih edilir. Lif uzunluğu dağılımı, büküm stabilitesi ve harman homojenliği gibi teknik değişkenler ipliğin nihai performansını belirleyen temel bileşenlerdir. İnceliğin artmasıyla birlikte lif yoğunluğu da değiştiği için üretim sırasında süreç parametrelerinin dikkatle kontrol edilmesi gerekir (Smith & Lee, 2021).
Geri dönüştürülmüş ipliklerde kullanılan hammadde yapısı, ipliğin fiziksel davranışını doğrudan etkiler. Bu nedenle, tekstil atıklarının ayrıştırılması sırasında lif tipinin, renk sınıflarının ve lif uzunluğunun doğru şekilde belirlenmesi kritik bir aşamadır. Araştırmalar, incelik seviyesi yüksek rejenere ipliklerin, kontrollü harmanlama yöntemleriyle üretildiğinde daha stabil mukavemet değerleri sunduğunu göstermektedir (European Textile Journal, 2022). Bu nedenle 30/1 iplik, üretim aşamalarındaki teknik dengeye duyarlı bir yapıya sahiptir.
30/1 numara, ipliğin ince ve hafif bir form yapısına sahip olduğunu ifade eder. Liflerin daha sıkı şekilde konumlanması, yüzey düzgünlüğünü artırır ve kumaş üretiminde daha kompakt bir görünüm sağlar. Bu incelik derecesinin teknik avantajları arasında düşük gramajlı kumaşlarda stabiliteyi artırması, yüzey hatalarının daha az görünmesi ve makine performansının dengeli ilerlemesi bulunur. Peki bu incelik seviyesinin avantajı neden belirgindir? Çünkü liflerin kompakt dizilimi, iplik içerisindeki boşluk oranını düşürerek daha tutarlı bir yapı oluşturur.
Rejenere liflerin karışım oranı ipliğin davranışını etkileyen diğer bir parametredir. Pamuk lifleri yumuşaklık ve nefes alabilirlik sağlarken, sentetik lifler mekanik dayanımı destekler. Teknik veriler, pamuk-polyester karışımlarında incelik arttıkça iplik mukavemetinin harmanlamaya daha duyarlı hale geldiğini göstermektedir (Textile Structure Review, 2020). Aşağıdaki tablo 30/1 rejenere iplik için yaygın teknik değer aralıklarını göstermektedir.
| Teknik Parametre | 30/1 Rejenere İplik Değeri |
|---|---|
| Numarası | Ne 30/1 |
| Düzgünsüzlük (CV%) | %10–%14 |
| Tüylenme | Düşük |
| Mukavemet | 17–23 cN/tex |
| Lif Karışımı | Pamuk / Polyester |
Üretim sürecinin ilk aşaması, tekstil atıklarının mekanik sistemlerde açılması ve liflerine ayrılmasıdır. Bu adım, lif yapısına yeniden işlenebilirlik kazandırır ve harmanlama için gerekli homojen lif kütlesinin oluşmasını sağlar. Atıkların doğru ayrıştırılmaması, özellikle ince ipliklerde kopma oranlarının artmasına neden olabileceği için süreç boyunca birçok parametre takip edilir. Açma işleminin ardından lifler, belirlenen kompozisyon oranlarına göre harmanlanır ve eğirme için uygun bir karışım elde edilir.
Eğirme aşaması, 30/1 ipliğin inceliği nedeniyle yüksek hassasiyet gerektirir. Liflerin büküm ve çekim işlemlerine tepkisi, ipliğin nihai yüzey formunu belirler. İnce ipliklerde büküm katsayısı, kopma davranışı ve çekim stabilitesi daha kritik bir role sahiptir. Aşağıdaki listede üretimde kontrol edilen başlıca teknik değişkenler yer almaktadır:
30/1 rejenere iplik, ince yapısı sayesinde hafif ve düz yüzeyli tekstil ürünlerinde kullanılabilir. Örme kumaş üretiminde, düşük gramajlı tişört kumaşları, ince ribana yüzeyleri ve esneklik gerektiren ince örgüler için uygun bir yapı sunar. Bu iplik numarasıyla üretilen kumaşlarda yüzey düzensizliklerinin daha az görünmesi, ince iplik yapısının belirgin avantajlarından biridir. “İnce liflerin kumaş yüzeyini bu kadar etkilediğini hiç düşünmüş müydünüz?” sorusu bu yapının teknik etkilerini daha anlaşılır kılar.
Dokuma uygulamalarında ise hafif gömleklik kumaşlar, yardımcı astarlıklar ve yumuşak dokulu yardımcı tekstil yüzeylerinde sıkça kullanılır. İplik inceliği, dokuma sıklığının dengeli bir şekilde ayarlanmasına ve daha kompakt bir yüzey elde edilmesine olanak tanır. Bu iplik numarasının yaygın kullanım alanları aşağıdaki gibidir:
Kalite değerlendirmeleri, hem lif kaynağı hem de iplik yapısı üzerinden yürütülür. ISO 9001 kalite yönetim sistemi, üretim süreçlerinin izlenebilirliğini ve tutarlılığını sağlamak için uygulanır. OEKO-TEX® Standard 100 ise ipliğin zararlı kimyasal kalıntılar içermediğini doğrular (OEKO-TEX®, 2021). İnce ipliklerde kalite standartları daha hassas sınırlar içerir çünkü lif karışımındaki küçük sapmalar bile yüzey davranışında fark yaratabilir.
Laboratuvar testleri, ipliğin hem örme hem de dokuma makinelerinde göstereceği performansı değerlendirmek için kullanılır. Düzgünsüzlük ölçümleri, büküm analizi ve mukavemet testleri 30/1 ipliklerde daha belirgin sonuçlar ortaya koyar. Aşağıdaki tablo kalite testlerinin temel değerlendirme alanlarını özetler:
| Test Türü | Ölçülen Özellik |
|---|---|
| Uster Testi | Düzgünsüzlük, kalın-ince yer, neps |
| Büküm Testi | Büküm derecesi ve stabilitesi |
| Mukavemet Testi | Kopma dayanımı |
| Tüylenme Testi | Makine yüzey davranışı |
Tedarik süreci, ipliğin kullanılacağı ürün tipine göre numara seçimi ve kompozisyon belirlenmesiyle başlar. İnce ipliklerde parti tutarlılığı daha önemli olduğu için üretim lotlarının teknik özellikleri ayrıntılı şekilde incelenir. Bu aşamada en önemli soru şudur: Üretilecek kumaşın teknik gereksinimleri hangi iplik özelliklerini zorunlu kılar? Bu yanıt, tedarik planlamasının temelini oluşturur. Ayrıca tedarik sürecinde harman istikrarı ve renk sınıflandırması gibi parametreler de izlenir.
Lojistik süreci ise ipliğin nem ve sıcaklık dengesini koruyacak şekilde organize edilir. Depolama ortamı lif yapısının bozulmaması için belirli aralıklarda tutulmalıdır. Teknik açıdan önerilen tedarik adımları aşağıda listelenmiştir:
Gediz Organize Sanayi Bölgesi
Menekşe Sok. No:3 43600
Gediz / Kütahya