28/1 rejenere iplik, geri dönüştürülmüş pamuk ve sentetik lif karışımlarının kontrollü ayrıştırma, harmanlama ve eğirme süreçlerinden geçmesiyle elde edilen ince yapıdaki bir iplik türüdür. Bu iplik numarası, yüzey düzgünlüğü gerektiren örme ve dokuma uygulamalarında sıklıkla kullanılır. Liflerin stabil dağılımı, ipliğin mukavemet, düzgünsüzlük oranı ve tüylülük değerleri üzerinde doğrudan etkili olduğundan, üretim sürecinin her aşaması belirli teknik kriterlere göre yürütülür (Textile Exchange, 2023).
Geri kazanılmış tekstil atıklarının tekstil sanayisine yeniden kazandırılması, hem hammadde tüketiminin azaltılmasına hem de üretim süreçlerinde enerji ve su kullanımının düşmesine katkı sağlar. Çeşitli araştırmalar, rejenere pamuk ipliklerinin geleneksel pamuk ipliklerine kıyasla %50’ye kadar daha az su tükettiğini göstermektedir (Journal of Cleaner Production, 2022). Bu nedenle 28/1 rejenere iplik, hem ince lif gerektiren uygulamalar hem de daha düşük çevresel etki hedefleyen üreticiler için teknik açıdan dikkat çeken bir seçenektir.
28/1 iplik numarası, ince ve hafif tekstil yüzeyleri üretmek için kullanılan Ne sistemine dayalı bir incelik sınıfını ifade eder. İnceliğin yüksek olması, ipliğin lif uzunluğu, büküm katsayısı ve düzgünsüzlük değerleriyle doğrudan ilişkilidir. Bu özellikler, kumaşın yüzey pürüzsüzlüğünü ve form stabilitesini etkileyerek son ürün performansını belirler. Peki, lif inceliğinin iplik üzerindeki bu etkisi neden bu kadar belirleyicidir? Çünkü lif yoğunluğu arttıkça iplik yapısında daha homojen bir kompaktlık sağlanır.
28/1 rejenere ipliklerde sıkça kullanılan parametrelerden biri de iplik mukavemet değeridir. Mukavemet, lif karışım oranına, eğirme yöntemine ve büküm derecesine göre değişiklik gösterir. Teknik raporlar, rejenere pamuk-polyester karışımlarında mukavemet değerlerinin saf pamuk ipliklerine benzer seviyelere ulaşabildiğini göstermektedir (Textile Research Journal, 2021). Aşağıdaki tablo, 28/1 rejenere iplik için yaygın teknik değer aralıklarını özetler.
| Özellik | 28/1 Rejenere İplik Ortalama Değeri |
|---|---|
| İplik Numarası | Ne 28/1 |
| Tüylülük | Düşük – Orta |
| Mukavemet | 18–24 cN/tex |
| Düzgünsüzlük (CV%) | %11–%15 |
| Lif Kompozisyonu | Pamuk / Polyester karışımları |
Üretim süreci, tekstil atıklarının renk, kompozisyon ve lif uzunluğu gibi kriterlere göre ayrıştırılmasıyla başlar. Bu aşama, iplik kalitesini belirleyen en kritik adımlardan biridir. Çünkü heterojen lif karışımları eğirme sırasında kopma, düzgünsüzlük ve tüylenme sorunlarına yol açabilir. Atıklar daha sonra mekanik açıcı sistemlerde liflerine ayrılır. Bu aşama, liflerin yeniden kullanılabilir form kazanmasını sağlar ve sonraki harmanlama sürecine uygun bir yapı oluşturur.
Harmanlama ve eğirme aşamalarında lifler belirli oranlarda birleştirilir ve büküm uygulanarak iplik formu oluşturulur. Eğirme yöntemi, ipliğin yüzey kompaktlığı, mukavemeti ve stabilitesini doğrudan etkiler. Örneğin open-end eğirme, rejenere lif karışımları için sıklıkla tercih edilir çünkü kısa liflerin daha dengeli bir dağılım göstermesine olanak tanır. Rejenere ipliklerde süreç boyunca aşağıdaki teknik parametreler düzenli olarak kontrol edilir:
28/1 rejenere iplik, ince iplik numarasının sağladığı yüzey düzgünlüğü nedeniyle birçok tekstil ürününde kullanılabilir. Özellikle örme kumaşlarda stabilite, yumuşaklık ve hafiflik arayan üreticiler tarafından tercih edilir. Peki hangi ürünlerde teknik açıdan daha uygun sonuçlar verir? Örme tişörtler, ince sweat kumaşlar ve günlük giyim kumaşlarında bu iplik numarası homojen yüzey yapısı sayesinde dengeli bir performans sağlar. Ayrıca pamuk-polyester karışımlarında nem yönetimi ve kuruma süresi gibi fonksiyonel özellikler desteklenebilir.
Dokuma alanında ise astarlık kumaşlar, hafif gömleklikler ve yardımcı tekstil yüzeyleri için kullanılabilir. İnceliği, kumaşın daha kompakt ve düzenli görünmesine katkıda bulunur. Bazı üreticiler bu iplik numarasını aksesuar üretiminde de kullanır. Aşağıdaki liste başlıca kullanım alanlarını özetler:
Rejenere iplik üretiminde kalite değerlendirmeleri, hem iplik yapısını hem de lif kaynağını kapsayan kriterlere dayanır. ISO 9001 üretim yönetim sistemi ve OEKO-TEX® Standard 100 gibi sertifikalar, ipliğin hem süreç hem de ürün düzeyinde belirli kriterleri karşıladığını doğrular. Bu sertifikasyonlar, iplikte insan sağlığına zararlı maddelerin bulunmadığını ve süreçlerin izlenebilir olduğunu belgelemektedir (OEKO-TEX®, 2022). Bu standartların uygulanması, rejenere liflerin doğal varyasyonlarının kontrol altında tutulmasına katkı sağlar.
Teknik kalite testleri ise mukavemet, düzgünsüzlük, büküm ve tüylülük gibi göstergeleri ölçer. Bu ölçümler, ipliğin belirli üretim süreçleriyle uyumluluğunu değerlendirir. Örneğin yüksek tüylülük değerleri, örme makinelerinde yüzey liflenmesine yol açabileceğinden kabul edilmez. Kalite standartlarında dikkate alınan temel parametreler şunlardır:
| Test Parametresi | Açıklama |
|---|---|
| Mukavemet Testi | İpliğin kopma dayanımını ölçer. |
| Düzgünsüzlük (U% / CV%) | İplik kalınlık değişimlerini izler. |
| Büküm Analizi | İpliğin form stabilitesini değerlendirir. |
| Tüylenme Testi | Makinedeki performans davranışını belirler. |
Toptan tedarik süreci, ipliğin teknik özellikleri, lif kompozisyonu ve kullanım alanına göre belirlenen bir talep planlamasıyla başlar. Üreticiler, iplik tipini seçerken gramaj gereksinimleri, makine uyumluluğu ve lif karışım oranları gibi faktörleri dikkate alır. Bu süreçte en önemli soru şudur: Üretim gereksinimleri hangi teknik iplik yapısını zorunlu kılar? Bu sorunun yanıtı, tedarik planının temelini oluşturur. Üretim partilerinin tutarlılığı da özellikle önemlidir çünkü renk, kompozisyon ve numara stabilitesi ürün bütünlüğünü etkiler.
Lojistik ve depolama aşamaları ise ipliğin nem ve sıcaklık dengesini koruyacak şekilde planlanır. Rejenere iplikler lif yapısı gereği çevresel koşullardan etkilenebildiği için uygun koşullar sağlanmalıdır. Tedarik sürecinin verimli yönetilebilmesi için aşağıdaki adımlar teknik olarak önerilir:
Gediz Organize Sanayi Bölgesi
Menekşe Sok. No:3 43600
Gediz / Kütahya
